Darağacında olsak bile son sözümüz Türkiye son sözümüz Fenerbahçe!

29 Aralık 2008 Pazartesi

Geçmiş Zaman Olur ki



1950'lerden bir kesit. Türkiye:Fenerbahçe, Fenerbahçe:Türkiye.



İzmir'de bir Fenerbahçe maçı ve Fenerbahçe tribünleri.

28 Aralık 2008 Pazar

Aydın Örs ve www.fenerbasket.com



Duruş işte budur. Yürüyüşlerini yaptılar sitelerini kapadılar. Keşke sonu böyle olmasaydı ama böyle oldu.
Ara ara bakarım www.fenerbasket.com'a belki yendiden açılmıştır diye. Bugün artık umudum kalmadı. Aydın Örs'e gösterdikleri vefa için binlerce kez teşekkür ediyorum. Güzel bir siteydi. Orada Fenerbahçe basketbolunu takip etmek oldukça zevkliydi ama ''vefa'' denilen duyguya sonuna değin sahip çıkmaları takdire şayan bir hareket. Kendilerine yakışanı yaptılar.

İsrail Kaldığı Yerden



Bu resim İsrail'in Gazze 2008 Mart Katliamından. Şuan değişen birşey yok. Kaldığı yerden devam ediyor İsrail. Yine sab-i sübyan katledilmekte dünya izlemekte blog sahibi kendince tepki vermekte. Değişen birşey yine olmayacak İsrail yine Hamas benzeri örgütleri bahane ederek çoluk çocuğu katledecek.
Ettiğim bedduların ve ettiğimiz bedduların bir gün karşılık bulması dileğiyle. Amin!

Şu an nerde?



Şu an Hırvatistan 2.liginde HNK Trogir takımında top koşturuyormuş Donuk Bakışlı Efsanemiz. Özledik be Rapaic'imizi.

Gitmesi Gerekenler



Sezon başı hazırlık kampında oldukça iyiydi bu sezon formayı kapar diye düşünmüştüm ama olmadı. Uğur'un formsuz olduğu zamanlarda bile düşünülmedi. İlk 11'de başlatılıp öz güven sağlamasına da olanak verilmedi. Devre arasında oynayabileceği bir kulübe kiralık verilse belki FB belki Gürhan çok şeyler kazanabilir.



Bana göre yeteri kadar hızlı yeteri kadar son vuruşu iyi ama İlhan'ın sürekli oynamaya ihtiyacı var. Semih sakatken Guiza formsuzken bile kadroya giremiyorsa bir oynayabileceği bir kulübe muhakkak kiralanmalı.



Yeteri kadar hızlı değil yeteri kadar mücadele etmiyor sanki sahada öylesine dolaşıyor gibi oynuyor. Oldukça fazla şans bulmasına rağmen FB için yararlı olamayacağını kanıtladı. Satılırsa hem kendi hem FB kazanmış olacak.



Düşünmeye hiç gerek yok. Hemen satılmalı. Oynadığı her maç takıma zarar. Zico kalsaydı belki şansı olabilirdi ama Zico'da yok.



Hiç düşünmeden satılmalı. 1 dakika bile durması zarar.



Az da olsa Daum şans verdi hatta Terim milli takımda bile oynattı. Zico'da şans verdi Aragones'te. Her defasında bizim Can'ımız zerre kendini geliştirmediğini gösterdi. Daum dönemini anlarım Aragones dönemini de anlarım ama oyuncusunu çok iyi motive eden Zico döneminde aptalca oynamasını anlayamam. Tamam iyi Fenerbahçeli Can ama bu yetmiyor. Süre aldığı zamanlarda takıma zarar veriyor kötü oyunuyla kesinlikle satılmalı.
Gitmesi ve kiralanması gerekenleri söyledik. Alınması gerekenler oyuncularda var eğer onlar alınmazsa dediğim oyuncular gitmezse ve sene sonunda hüsranda yaşarsak birileri de hesap vermeli camiaya. O hesabı verecek olanlarda belki.

27 Aralık 2008 Cumartesi

Doludizgin



Öncelikli olarak hocamız Tanjevic'i tebrik ederek başlayalım. Gerçekten harika bir takım yarattı. Green transferinden dolayı bu senede çokça eleştirildi bende kıt kanaat basketbol bilgimle memnun dedğildim bu transferden dolayı ama hocamızın bir bildiği vardır muhakkak diyerek ağzımı açmayacağım.
Maça gelince Justin'de 2. yarısına yetişebildim. İlk yarıyı 53-31 önde kapadığımızı görünce bu maçtada 100'ü buluruz diye düşünmüştüm maç sonuda düşündüklerimi gerçekleştirdi takım. Kötü oynayan yine yok denecek kadar azdı herkes takım oyununa katkıda bulundu.6 oyuncumuz çift hanelere ulaştı. Smith 30 sayıyla takımın ve maçın yıldızı oldu. İlk devrede de güzel bir blok yapmış izleyemedim maalesef. Can Maxim adlı genç kardeşimiz yine süre alabildi bu maçta. Serhat'da uzunca bir süre aldı. O'da zamanla iyi olacaktır. Gricek'i de sabırsızlıkla bekliyoruz. İnşallah en kısa sürede takıma döner.
Önümüzdeki maç Gscc ile zevkli maç olacak. Gscc hala tam takım olabilmiş değil deplasmanda da olsak bana göre iyi takımız ve kazanma şansımız oldukça yüksek. Umarım yanılmam.

FENERBAHÇE ÜLKER: 107- Marques Green 13 (2s: 2/2, 3s: 3/3, 4 rb, 5 ast), Mirsad Türkcan 11 (2s: 3/5, 3s: 1/2, 5 rb, 1 tç, 4 tk), Semih Erden 17 (2s: 5/5, SA. 7/12, 5 rb, 1 blk, 6 tç, 1 tk), Damir Mrsic 10 (2s: 2/2, 3s: 2/4, 1 rb, 6 ast), Gasper Vidmar 4 (2s: 2/5, 7 rb, 1 blk, 1 tç, 3 tk), Can Maxim Mutaf 0, Oğuz Savaş 10 (2s: 1/4, 3s: 1/1, SA: 5/6, 6 rb, 1 ast, 1 blk, 3 tk), Devin Smith 30 (2s: 3/4, 3s: 7/10, SA. 3/5, 3 rb, 3 ast), Serhat Çetin 3 (2s: 1/2, 3s: 0/2, 2 tç), Emir Preldzic 9 (2s: 1/4, 3s: 1/4, 6 rb, 8 ast, 1 blk, 2 tk)

MUTLU AKÜ SELÇUK ÜNV: 78- Monty Mack 16 (2s: 0/2, 3s: 3/6, 7 ast, 2 tç, 2 tk), Volkan Ertetik 1 (2 tç, 2 tk), Murat Yolcu 0 (2 rb), İbrahim Öztürk 3 (2 rb), Ufuk Kaçar 16 (2s: 4/9, 3s: 2/6, 4 rb, 4 ast,3 tk), Alex Dunn 15 (2s: 3/4, 3s: 3/5, 6 rb, 1 ast, 2 tç, 2 tk), Emre Boztepe 2 (3 rb, 1 ast), Brian Ibekwe 15 (2s:5/11, 3s: 1/4, SA: 2/6, 6 rb, 2 ast, 1 tç, 8 tk), İsmail Çevik 10 (2s: 2/4, 3s: 2/4, 5 rb, 3 ast, 2 tç, 1 tk), Eren Özteke 0

26 Aralık 2008 Cuma

Ne Olacak Bu İşler? (Çıldırmamak Elde Değil)


Spor kamuoyunda günlerdir bir Gökhan Emreciksin transferi söz konusu. Geldi, imza atacak derken; çektirdiği fotoğraflara başkanın kızması sonucu transfer askıya alındı falan denildi. Kim tarafından? Medya. Bütün bunlar olurken ne yöneticilerden ne resmi siteden bir ses seda yok.
Haliyle kulübünü takip eden bir taraftar olarak neyin ne olduğunu merak ediyor insan ama bilgilendirme namına hiçbir şey yok. Taraftarı bilgilendirmek bu kadar zor mu? Medyanın iyice laçkalaştığı bir dönemde külüpten bir yetkilinin olup biteni Fenerbahçe kamuoyuna açıklamaması insanda kızgınlıktan başka bir his uyandırmıyor. Sanki Ronakdinho'yu transfer ediyoruz. Kulüp iyice kurumsallıktan uzak bir hale geldi. Üzülmemek elde değil ve de çıldırmamak.

23 Aralık 2008 Salı

Haluk Ulusoy'da Orda mıymış?



Beşiktaş'ın eski yönetici Söz Sende'de Balçiçek Pamir'in sorularını yanıtlamış. İşte bazı sorulara verdiğ cevaplar;

Dini tercihlerin futbolun bu kadar içinde olması doğru mu?

Bir örnek vereyim. Galatasaraylı futbolcular çok kötü gittiği dönemde Fetullah Hoca ile görüşmek istediler. Ben onları Hoca/nın yanına götürdüm. Bir kahvaltıda buluştuk.

Kaç kişi?

Neredeyse bütün takım. Sonra Fetullahçı takunyalı yazdılar ama namazında niyazında futbolcular UEFA şampiyonluğunu sağladı.

Gülen’in etkisi mi oldu diyorsunuz yani?

Evet kesinlikle. İş çok kötüye gidince bir gün bunları topladık sabah kahvaltısına abilerinin yanına Hoca Efendilerinin yanına getirdik. Hocam dedik, böyle bir sıkıntı var hakikaten de başarısızlar. Ya sekizinci sırada falanlar ,ve Hoca Efendi onlara bir şey dedi, onun futbolla alakası yok bir kere maça gitmiş, o da tesadüfen ..

Galatasaraylı değil mi?

İlk maçı Galatasaray maçıymış arkadaşı götürürken kalede de Turgay varmış o zamanlar. Hatta Turgay Abiyi ben Hoca Efendiyi ziyaret ettiğimizde onu anlatmıştı. Galatasaray’a öyle bir sempatim var dedi, Türkiye’nin yarısı Galatasaraylı oldu ondan sonra.

Bırakan olmamış mıdır peki?

Hayır. Bizim çünkü futbolla hiç alakası olmayan bir kesim birdenbire bir baktık fanatik tutmaya başladı hepsi Galatasaraylı oldular.

Peki Galatasaraylı futbolcuları götürdünüz…

Hoca orada enteresan bir şey söyledi,ben bu kadar yöneticilik yaptım,motivasyon özelliğim vardır,hiç benim duyamayacağım bir şey söyledi hakikaten Galatasaraylıların içerisinde bir çekişme vardı,yabancılarla yerli bilmem ne,beş altı tane yedi tane böyle dindar bir ekip var.

Gülen mi motive etti yani?

Evet. O ara dedi ki maça giderken dedi,kendinize dua etmeyin dedi,arkadaşınıza dua edin,arkadaşlarınıza edin,o zaman onlar da size ettiği için dualar katlanır dedi,halbuki şunu söylemesinde ki gaye şuydu: Bu işlik yapmayın topu kendinize değil, topu takım için oynayın. Bir takım ruhu getirecek bir mesaj vardı orada. Ben bir futbol yöneticisi olarak o mesajdan bunu aldım. Şu kadarını söylüyorum yemin ederek söylüyorum o sıra Avrupa Şampiyonluğu da geldi ve bütün artık bütün başarıların birbirine kenetlenip o efsane kadro, taa olayları buraya ve öyle bir kökten kardeşlik havası kuruldu ki orada bunların içerisinden hiç alakası olmayan onların aralarında yani şu veya bu şekilde din ile ilgisi olmayanlarda öyle güzel kaynaştılar ki. Hala bu kaynaşma, Galatasaray en güzel bu örneği veren takım. Sonra da UEFA’da Avrupa’da bilmem nerede büyük başarılar elde ettiler bir de tabi orada o başarılar öyle devam etti gitti.

Yani GS’nin UEFA kupasını almasında Fethullah Gülen’nin etkisi var diyorsunuz?

Evet.Şimdi ben tabii o sihirli cümle gibi geldi bana ve ondan sonra maç kaybettiklerini görmedim. Çok istisna bir şekilde birlik ve beraberlikleri sağlandı. Adeta mihenk noktası ben orası gibi düşünüyorum. Zaten sadece ben değil bütün futbolcular da böyle düşünüyordu.

Diyor İhsan Efendi.


Bende diyorum ki ne Fethullah Gülen'i ulan Gs'yi şampiyon yapan tarihinin en iyi başkanı olan H.U'dur. O dönemde çekmediği kıyak kalmamıştı Gs'ye. Gs ligdeki rahatlığıyla avrupada birşeyler yapabildi o dönemde.
Neyse söz konusu Fenerbahçe olunca ne dini lider ne siyasi parti başkanı ne de başka bir kimseyi tanırım. Söz konusu sadece Fenerbahçe'dir. Dini cemaatiz ayağına kendi müridlerinin türlü pisliklerini sineye çeken ve bunu da futbola dahi sokan iki yüzlülerden tiksiniyorum birde Aziz Başkan gitti Emre'yi aldı. Hey Allah'ım yaa! Arif'lerin falan arasında yetişti bu Emre.

Gökhan Emreciksin Fenerbahçe'de mi?



Fenerbahçe ile oynanan iki Ankaragücü maçında izlemiştim. Kısır maçlar olduğu için Emreciksin'e fazla dikkat etmemiştim ama tekniğiyle az biraz dikkatimi çekmişti sonrasında Gs ve Bjk maçlarının özetlerinde şutları ilgimi çekti. İlk yarıyı da 4 gol 2 asistle tamamlamış. Ankaragücü gibi bir takımda bu istatistik oldukça değerli. Futbol bilgisine güvendiğim bazı blog yazarları faydalı olacağını söylüyor birde sol açıkta ters ayakla daha önce oynamışlığı varmış. En çok sol tarafta yabancılık çekmeyeceğine seviniyorum çünkü Uğur Boral hücum aksiyonlarında yapması gerekeni ya erken ya geç ya da kararsızlıktan yapamayan birde R.Carlos'un koridorunu açamayan bir oyuncu yine de bana göre faydalı bir oyuncumuz ama Emreciksin bu bölgede kullanılmalı ve sezon içerisinde 4-5 maçlık müthiş patlamalar yapan Uğur uygun maçlarda kullanılmalı.
Emreciksin kesin olarak imza atmadan transferine inanmayacağım çünkü bu yaz oldukça fazla hayal kırıklığı yaşadım umarım bu transfer gerçekleşir ve umarım Emreciksin'de faydalı olur.

22 Aralık 2008 Pazartesi

Adam Olacak Çocuk (Emir Preldzic)



İlk geldiğinde hepimizin burun kıvırdığı Emir bir geliyor pir geliyor. Şimdiden 4 senelik sözleşmesi 3-4 yıl daha uzatılsa güzel olur. Yukarıdaki resim bir Telekom maçından diye hatırlıyorum ama yanlışta hatırlıyo olabilirim.

21 Aralık 2008 Pazar

Haluk Ulusoy ve Uşakları.




Yaklaşık 30 kişinin katıldığı zirve‚ Ulusoy´un Levent´teki ofisinde başladı. Saat 17:00´den itibaren tek tek ofise gelen kurmaylar‚ daha sonra Etiler´deki Yüzevler Restoran´a geçti. 23:30´da biten zirvenin ardından Haluk Ulusoy‚ "Mesai arkadaşlarımızla görüşmeyeli çok uzun bir zaman olmuştu. Sohbet ettik‚ nostalji yaptık. Gizlimiz‚ saklımız yok" dese de geceye katılan birçok ismin SABAH´ın objektiflerinden gizlenme çabaları dikkat çekti. 15 Şubat´ta görevi devrettikten sonra futbol federasyonu defterini kapattığını açıklayan Ulusoy´un son günlerdeki gelişmelerin ardından görüşünü değiştirerek‚ olası bir durumda yeniden başkanlığa soyunabileceği iddia edildi. Son dönemde başta MHK olmak üzere kurullardan yakınan futbol kamuoyunun bu toplantıya vereceği tepki büyük merak konusu.

Katılanlar: Haluk Ulusoy‚ Affan Keçeci‚ Tahir Kıran‚ Kemal Ünsal‚ Ender Alkoçlar‚ Metehan Bektaş‚ Erdal Batmaz‚ Hilmi Ok‚ Bülent Uzun‚ Ali Aydın‚ Erdoğdu Diyadin‚ Hikmet Öksüzoğlu‚ Mustafa Çulcu‚ Bülent Yavuz‚ Sabri Çelik‚ Muhittin Boşat‚ Serdar Tatlı‚ İsmet Arzuman‚ Mevlut Güzel‚ Dursun Cumali Sucu‚ Erdal Çamlıyurt‚ Salih Türktunç.

Türk futbolunu yine bir kaos ortamı bekliyor. Bundan dolayı Aziz Yıldırım'a sonuna destek. Bu çakallarla anca O baş edebiliyor birde futbolcu ve hoca tercihlerinde hata yapmasa güzel olacak birde taraftarla uğraşmasa.

19 Aralık 2008 Cuma

Yan ve Orta Hakem Rezaleti.



Denizli maçındaki yan hakem rezaletinden sonra birde bu maçta ortaklaşa iki hakemin rezaletini izledik. Alex'in kestiği Önder'in hava topuna yükseldiği pozisyonda bana göre gol nizami değil. Önder ellerini o şekilde açmışken çok kısa mesafeden bile gelse top bana göre gol değil. 3 metre içeriye giren gollerin verilmediği ligtde bu hakem hataları artık çok sıkıcı bir hal aldı.



Takımın oyununa gelince; sıkıcı bir oyun oynuyoruz. İlerde top tutabilen markajdan kaçmayıp defansı yıpratarak orta saha oyuncularının hücuma çıkmasına yardımcı olan bir forvetimiz olmadığı için ilerde çoğalamıyoruz. Aynısını Kezman'lada yaşadık. Kezman da ilk geldiği zamanlar kenarlara kaçıyordu sonrasında ilerleyen maçlarda etkili olamasada defansla boğuşuyor en azından rakibi yıpratıyordu tabii bundan en fazla Alex ile Semih yararlanıyordu.Bakınız 100. yılda Alex'in gol bir sonraki sezon Semih'in gol kralı olması. Guiza sadece etkisiz bir şekilde koştuğu için kondisyonunuda mahvederek fiziksel yorgunluğunu zihinsel yorgunluğa çeviriyor atabileceklerini bile kaçırıyor. Guiza'nın etkili olması için takımın pas trafiğinin çok hızlı olması ve kanat oyuncularının içeri katederek defansı yanıltması gerekiyor.

Hücumda çoğalamamızın bir nedeni de Selçuk-Deniz ve Josico'yu tamamlayacak sağlam bir ortasaha oyuncumuzun olmaması. Bu işi Emre yapabilir ama O'da asla fit olmayacağı için bu bir hayal. O yüzden Emre'nin bölgesine bir M.Topuz bir Özer Hurmacı yada Tabata gerekli.

Hücumda çoğalamasakta defans kurgusumuzun bir arada oynamışlığı ve önlerindeki Deniz-Selçuk ve Josico'nun savunmaya yardımlarının iyi olmasından dolayı pozisyonda vermiyoruz. Konya maçında da net pozisyon vermedik.
Hakem hatasıyla ve Guiza'nın müthiş asistiyle 2 farkı yakaladık sonrasında skoru korumaya çalıştık. Bunu da iyi becerdik. Şu dönemde alınan 3 puanlar çok değerli ne olursa olsun. Devre arası takviyede şart yoksa bu lig bizim için bitmeyecek derecede uzun olur.

19 Aralık 2008
16. Hafta
STAT: Atatürk
HAKEMLER: Kuddusi Müftüoğlu, Nihat Mızrak, Asım Yusuf Öz

KONYASPOR: Oğuzhan, Serhat(Ömer dk. 58), Milos, İsmail, Celalettin, Erdal(Erhan dk. 73), Zafer, Fahri, Da Silva(Ferdi dk. 58), Caner, Veysel.
YEDEKLER: Jefferson, İlker, Eren, Uğur Yanıkdemir
TEKNİK DİREKTÖR: Giray Bulak
FENERBAHÇE: Volkan Demirel, Gökhan, Önder, Yasin, Roberto Carlos, Deivid(Ali Bilgin dk. 80), Josico, Emre(Deniz dk. 57), Uğur Boral(Vederson dk. 58), Alex, Güiza.
YEDEKLER: Volkan Babacan, Can, Maldonado, İlhan
TEKNİK DİREKTÖR: Luis Aragones
GOLLER: Önder (dk. 34), Deivid (dk. 42)(Fenerbahçe), Veysel (dk. 52) (Konyaspor)
SARI KARTLAR: Serhat, Erhan (Konyaspor), Volkan Demirel, Josico, Yasin(Fenerbahçe)

18 Aralık 2008 Perşembe

Halis Özkahya ve Türevleri



"Türk futbol tarihinin en kötü hakemliğini izliyoruz. Dünyanın her yerinde hakemler hata yapıyor ama son haftalarda ligimizde gördüklerimiz hakem hatası olmaktan çıktı.
Örneğin: Ankara´da Milan Baros penaltı almak için kendini yere atıyor.
Bu pozisyona penaltı çalarsanız‚ bunun adı ´ağır bir hakem hatası´ olur. Ama penaltı çalmayıp‚ Baros´a sarı kart vermezseniz ve 10 dakika sonra benzeri hareketi yapan Gençlerbirliği´nden Burhan´a sarı kart gösterirseniz ve sonrasında da yine Baros´un elle taşıdığı pozisyonda hentbolu çalıp sarıyı veremezseniz bunun adı asla ve asla ´hakem hatası´ olamaz.

Ya da Fenerbahçe Stadı´nda Güiza´nın açıkça çekilmesine penaltıyı veremezseniz
bu da bir hakem hatasıdır. Ama olayı hakemden daha iyi gören yardımcının kulaklık vasıtasıyla "Penaltı ağabey. Penaltı" diye ısrarlı uyarısına kulak tıkarsanız
bu da artık bir hakem hatası değildir. Bunlar‚ beyninde düzinelerce tilkiyle sahaya çıkmış hakem yönetimleridir..."

Diyor Ahmet Çakar. Gs'yi şampiyon yapma operasyonunda önce Bjk sonra doğrandı. Şimdi'de Ts doğranıyor.Bizi de Denizli ve Antalya maçlarında takmaya çalıştılar ama olmadı.

17 Aralık 2008 Çarşamba

Coştuk!


Alba Berlin mağlubiyetiyle grupta işler zora sokmuştuk.Takım dar rotasyona rağmen sezon başı üst üste zorlu maçları çok iyi mücadele ve güzel oyunla kazanmıştı. Tabii arkasından yorgunluk ve formsuzluk gelmişti. Bunun sonuncunda ligde ve eurolig'te istenmeyen sonuçlar gelmişti. Telekom maçını kazanınca takım toparla demiştim ama olmamıştı.

Ligdeki Antalya ve eurolig'teki Joventut maçlarıyla toparlandığımızı gösterdik artık Gricek'in dönmesini bekleyeceğiz. Gricek'i bir türlü 40 dakika izleme fırsatı bulamadık. İnşallah en kısa sürede parkelere döner. Joventut maçına gelince 3'lük sevdasından vazgeçip topu pota dibine indirince ne kadar iyi takım olduğumuzu gösterdik birde üzerine çok iyi mücadele eklenince fark ortaya çıktı.Kötü oynayan oyuncumuz yok gibi. Bütün cengaverlerimizi ve salona gidip destek veren taraftarlarımızı alınlarından öpüyorum önceki maçlara göre taraftar iyiydi umarım böyle devam ederler.

17 Aralık '008 Eurolig 8. Hafta
FENERBAHÇE ÜLKER: 89 - DKV JOVENTUT BADALONA: 63
Salon: Abdi İpekçi
Hakemler: Fabio Facchini (İtalya), Sradan Dozai (Hırvatistan), David Chambon (Fransa)
Fenerbahçe Ülker: Green 5, Ömer 14, Mirsad 14, Vidmar 5, Rasim, Preldziç 14, Damir Kaan 8, Smith 16, Oğuz 8, Semih 5, Can
DKV Joventut Badalona: Ribas 3, Tomas 2, Rubio 1, Jasaitis 14, Hernandez-Sonseca 10, Lavina 3, Mallet 6, Bogdanoviç 7, Jagla 17, Eyenga
1. Periyot: 21-13
Devre: 46-29 (Fenerbahçe Ülker lehine)
3. Periyot: 67-45
Beş Faul Alan: Ribas (37.08) (DKV Joventut Badalona)

Tribünlerin Dili










Olmuyor ama Sayın Başkan'ım. Kendinizden nefret ettirmeye mi çalışıyorsunuz? Anlayamıyorum. Tribüblere ve taraftar gruplarımıza yaptıklarınızın Çin işkencesinden farkı yok. O kadar tribün emekçisi şikayet halindeki mabede gitme imkanı olmayan ben bile isyan noktasındayım. Şimdi de pankartları kafayı takmış vaziyettesiniz ki o pankartlar Fenerbahçe'nin dilidir,örfüdür,ananesidir ve siz pankartları yasaklıyorsunuz mabedte. Bu uygulamanız devam ettiği müddetçe biz ne güzelliklerden mahrum kalacağız haberiniz var mı? Şimdiye değin tribünlerimizde açılmış pankartlardan örnekler vereyim. Kaynak Antu'dur. Bir sürü güzel ve anlamlı pankart var içimizdeki Fenerbahçe aşkını anlatan ara ara rakiplere laf konduran. Yukarıdaki pankartlar ve buraya koymadıklarım Fenerbahçe tribünlerinin dilidir. Bu dili mahvetmek Fenerbahçe'nin geleneklerini mahvetmektir. Olmuyor ama Sayın Başkan. Tribün reisleriyle aranızda ne sorun var onu Fenerbahçe'yi tribünlerden takip etmeyen, etme imkanı olmayan biri olarak bilemem de çok taraftarımız kan ağlıyor kızılcık şerbeti içiyor. Size müthiş kırgın ve kızgınlar. Yapmayın etmeyin Sayın Başkanım size yakışmıyor.Taraftarın sesine kulak verin birşey kaybetmezsiniz aksine çok şey kazanırsınız.

16 Aralık 2008 Salı

Sinir Oluyorum(serbest çağrışımsal)



İstemeyerek gördükçe duydukça yılbaşı kutlamalarının ülkemde yıllar geçtikçe Noel Kutlaması adını almasına- Eurovision'u çok önemsememize ve bir de yabancı dil kullanarak katılmamıza-ana haber bültenlerine-laik-antilaik çatışmasına-Ramazan Bayramına şeker bayramı denmesine- ligtv'de Fenerbahçe'yi izleme mecburiyetine-Osman Baydemir'e-Cemil İpekçi'ye-Hınçal Uluç'a-Sinyorita Terim'in bıyık fantezisi yapmak istediği Kel'e-Deniz Baykal'a-Tayyip Erdoğan'a-Erhan Sönmez'e-Halis Özkahya'ya-Bünyamin Gezer'e-Selçuk Dereli'ye-Cüneyt Çakır'a-Alper Ulusoy'a-Kuddusi Müftüoğlu'na-Bülent Demirlek'e-Haluk Ulusoy'a-İlhan Cavcav'a-Cemal Aydın'a-İ.Melih Gökçek'e-M.Karayalçın'a-Emin Çölaşan'a-Çetin Altan'a ve oğullarına-Özcan Deniz'e-Alişan'a-Mahsun Kırmızıgül'e- M.Ali Erbil,Şafak Sezer ve Bedri Baykam'ın Fenerbahçeli olmasına-Ayhan Akman'a-Ümit Karan'a-Milan Baroş'a-Sarbi Sarıoğlu'na-adam kayırmayla göreve gelmiş üniversite rektörlerine-Ahmet Dedehayır'a-Galatasaray Lisesine-AntiFenerlilere-Aydın Doğan'a-Şansal Büyüka'ya-Erman Toroğlu'na-Ömer Üründül'e-Gürcan Bilgiç'e-Kemal Belgin'e-Orhan Pamuk'a-Yaşar Kemal'e-Leyla Zana'ya-M.Ali Birand'a-Fatih Altaylı'ya-Kenan Doğulu'ya-kadın programlarına-bez bebek benzeri dizilere sinir oluyorum.

Sinir olmak deyince aklıma ardı ardına bunlar geldi. Cidden sinir oluyorum. Görmeyeyim,duymayayım.

Taklitlerimizden Sakınmayınız



CHEW VaLLEY FOOTBALL CLUB, İngiltere'den...



Menemenspor, İzmir'den...

15 Aralık 2008 Pazartesi

Hayırlı İşler



Bizim resmi siteye pek güvenilmez ama bu seferlik güvenip transfer yapılacağını farzedelim.
Öncelikle gitmesi gerekenler var. Misal Can Arat; Can olmayınca Aragones mecbur Önder'i oynatacak stoperde. Can'ın gitmesi büyük kazanç olur bu nedenle.
Misal Maldonado; Maldonado olmayınca Aragones istemesede Selçuk yada Josico'nun yokluğunda Deniz'i düşünecek. Bence bu da iyi bir kazanç olur.
Misal Burak Yılmaz; Burak olmayınca Deivid yada Kazım'ın yokluğunda sağ tarafta herhangi biri oynayacak. Bu durumda her türlü kazanç sağlamış oluruz.
Transfere gerek görülen bölgeler ise;
-Gökhan Gönül'ün iyi bir yedeği olacak yerli bir sağ bek.
-Wederson ara sıra kullanılıp R.Carlos dinlendirilecekse sol beke ihtiyaç yok ama bu yapılmayacaksa yerli bir sol bek alternatif olarak.
-Tandemede bir stoper gerekli ama orada öncelikli olarak yedekte Önder kullanılıcaksa bu transfer yapılmayabilir.
-Sol açık mevkini de bir transfer şart. Koskoca sezon Uğur Boral'la geçmez.
-En önemli mevki ise orta sahanın ortası. Kesinlikle defansif ön libero yada ön libero almamalıyız zaten elimizde bu işi iyi yapacak Selçuk,Deniz ve Josico var. Maldonado'dan boşalacak kontenjan sonrası ortasahanın ortasına topu ileriye taşan, kesiciliği iyi pres gücü yüksek top tenkiği ortalamanın üstünde Appıah tarzı bir yabancı orta saha almalıyız. Bunu nasıl becerir yönetim bilmiyorum ama muhakkak dediğim tarzda bir oyuncu alınmalı.
-Forvet mevkine gelince; bana kalsa Guiza elden çıkaralıp yerine ayağında topu tutabilen kaleye sırtı dönük oynamasını becerebilen her iki ayağını kullanan ve adam eksilten bir golcü alınmalı ama bana kalmayacağı için Guiza ile yolumuzda devam edeceğiz. Bu yüzden Semih ve Guiza'ya alternatif olacak yerli bir golcü alınmalı.
-Unutmadan bir de yedek kulübesindeki varlığıyla Volkan'ı rahatsız edecek yerli bir kaleci alınmalı ve yine unutmadan devre arasında Alex-Lugano ve Deivid'in sözleşmeleri uzatılmalı.
Naçizane ara transferle ilgili fikirlerimi belirttim.Ara transfer döneminde iyi oyuncu bulmak kolay değil ama sezon başı koskoca 4 ayı boş geçiren başkan ve yönetim kurulu. Elimizdeki en iyi oyuncuyu da tutamamaları işin cabası.İş bu nedenlerden dolayı taraftara ara transfer döneminde çok büyük borçları var ve ödemek zorundalar.

14 Aralık 2008 Pazar

Bir Deli Yürek( Diego Alfredo Moreno Lugano)


Hafta içinde avrupaya veda ettikten sonra lige asılmalıydık öylede yaptık. Kazım ve Emre Kiev'e götürülmezken bu sene teknik ekibin ve yönetimin amacının ne olduğu ortaya çıktı. Lig şampiyonluğundan başka birşey düşünülmüyor sanırım. Böyle düşünülüyorsa devre arasında gerekli transferler muhakkak yapılmalı. Mehmet Topuz, Mehmet Yıldız, Özer Hurmacı, Orhan Şam, Engin Baytar, Mevlüt Erdinç, Nuri Şahin gibi yerli oyuncular için sınırlar zorlanmalı.
Maça gelince takım iştahlı ve önde basan bir görüntü ile başladı. Kazım-Uğur-Emre üçlüsünün hücuma verdikleri destek ve Alex'in de önceki maçlara nazaran bu maçta diri olması iyi olmamızı sağladı. Beklerimizde sürekli hücuma çıkınca Antalya karşısında net pozisyonlar bulup 1 pozisyon vererek maçı tamamladık.
Maçla ilgili Lugano için ayrı bir parantez açılmalı. Fenerbahçe'de şimdiye değin oynadığı her maçta nerdeyse 90 dakika full konsantrasyon ile oynayan hemen hemen çok az hata yapan Lugano bir asist bir golle bana göre maçın yıldızı oldu. Devre arasında ne yapıp edip sözleşmesi uzatılmalı. Marco ve Tuncay örnekleri varken eğer sözleşme uzatılmazsa da bir zahmet yönetim artık bu işi bırakıversin.
Haftaya Konya maçı var. Edu-Lugano ikilisi olmayacak umarım Aragones bu maçta Önder-Yasin ikilisini oynatır.

14 Aralık 2008 15. Hafta
STAT: Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu
HAKEMLER: Bülent Yıldırım , Adil Sinem , Alpaslan Dedeş
FENERBAHÇE: Volkan Demirel , Gökhan , Lugano , Edu , Roberto Carlos , Kazım , Josico , Emre (Vederson dk. 80 ), Alex (Deivid dk. 61 ), Uğur (Deniz dk. 74 ), Güiza
ANTALYASPOR: Ömer , Sedat , Vahap , Yalçın , Şenol , Ali Zitouni , Ertuğrul (Volkan Altın dk. 30 ), Volkan Arslan , Abdullah (Ngwenya dk. 90+1 ?), Straka , Djiemova (Ahmet dk. 78 )
GOLLER: Güiza (dk. 11), Lugano (dk. 65)
KIRMIZI KART: Volkan Arslan (dk. 43)
SARI KARTLAR: Lugano, Edu (Fenerbahçe), Volkan Arslan, Sedat (Antalyaspor)

6 Aralık 2008 Cumartesi

Yan Hakem Rezaleti


Çift ön libero ile pozisyon vermeyen bir görüntü çiziyorduk ilk yarı. Zaman zaman Alex'in kişisel çabalarıyla cılız pozisyonlara da giriyorduk. Aragones yine 1 puana tav düşüncesi içerisindeydim ilk yarı boyunca. ilk yarının sonlarında Denizli'nin duran top organizasyonunda az kalsın golü de yiyorduk. Demirel boğazına taktığı şey her neyse o şeyi taktığında harika kurtarışlar yapıyordu ve inanılmaz bir top daha çıkardı ve böylelikle ilk yarı 0-0 bitti.
2. yarıya başlarken benim kafamdaki değişiklikler Deivid ve Uğur Boral'ın girmesi Josico ve Kazım'ın çıkması şeklindeydi ama Aragones Deivid ile Emre'den yana kullandı değişiklik haklarının iki tanesini ve benim nazarımda galibiyeti düşündüğünü gösterdi. 2. yarıya iyi başlamış topu rakip yarısahaya hızlı bir şekilde getiren ve baskı kurabilen bir Fenerbahçe vardı sahada. 58. dakikada gelen 2 değişiklik sonucunda da gol geldi. Hem de hiç sevmediğim bir oyuncudan. Golü Emre atıyordu ve mükemmel bir gol atıyordu daha sonra Guiza ve arkasından Deivid harika goller atıyor ama Erhan Sönmez salağı golleri vermiyordu. Hakemin bu hatalarını salaklık olarak addediyorum eğer salaklık değilse Türk futbolu adına daha kötü bir durumla karşı karşıyayız demektir.
Baskıyı kurduk golüde attık ama daha sonra geri çekildik. Defansımız gömülü oynadığı zamanlarda zor pozisyon veren bir defanas olduğu içinde pozisyon vermedik ve uzun bir aradan sonra deplasmanda 3 puanı aldık. Bizim için moral oldu Kiev maçı öncesi. Kiev maçında Denizli maçına çıkan kadrodan sadece Kazım kesilip yerine Deivid monte edilmeli . Risk almak zorunda kalacağımız zamanlarda ise Emre,Uğurve Kazım oyuna sürülmeli neyse yan hakem rezaletine rağmen bu galibiyet çok iyi oldu inşallah bundan sonrası için iyi bir seri yakalarız ve karşımıza Erhan Görmez gibi hakemler çıkmaz.

5.12.2008 14.Hafta
STAT: Denizli Atatürk
HAKEMLER: Aytekin Durmaz, Şahan Yılmaz, Erhan Sönmez
DENİZLİSPOR: Cenk, Feridun, Kratochvil, Tomas(İsmail dk. 84), Çağlar, Süleyman(Emin dk. 63), Selahattin, Fatih Yiğen, Caner, Roberts, Ivan(İzzet dk. 69)
YEDEKLER: Vega, Carlos Alberto, Yusuf, Güray
TEKNİK DİREKTÖR: Ümit Kayıhan

FENERBAHÇE: Volkan Demirel, Gökhan Gönül(Önder dk. 75), Edu, Lugano, Roberto Carlos, Kazım, Selçuk, Josico(dk.58 Deivid), Vederson(dk.58 Emre Belözoğlu), Alex, Güiza.
YEDEKLER: Volkan Babacan, Ali Bilgin, Deniz, İlhan
TEKNİK DİREKTÖR: Luis Aragones
GOL: Emre Belözoğlu (dk. 60) (Fenerbahçe)
SARI KARTLAR: Süleyman (Denizlispor), GÜiza, Kazım (Fenerbahçe)

4 Aralık 2008 Perşembe

18 Kişik Kadro





Denizli Maçı Kadrosu

Turkcell Süper Lig`in 14. haftasında, 5 Aralık 2008 Cuma günü deplasmanda Denizlispor ile karşı karşıya gelecek Fenerbahçemizin 18 kişilik maç kadrosunda şu oyuncular yer almaktadır: Volkan Demirel, Volkan Babacan, Gökhan, Önder, Lugano, Edu, Roberto Carlos, Vederson, Selçuk, Josico, Deniz, Kazım, Deivid, Alex, Ali Bilgin, Uğur Boral, Emre, Güiza, İlhan.


İki transfer fiyaskomuz buna Emre'yi de dahil edebiliriz. Maldonado ve Burak oynadıkları süreler boyunca takıma zarardan başka birşey vermiş oyuncular değil. 18 kişilik kadroda olmamaları bile benim için sevindirici bir gelişme darısı Emre Belözoğlu'nun başına.

2 Aralık 2008 Salı

Mini Minnacık Bir Seri


5 Mayıs 2007
Beşiktaş 0 - Fenerbahçe 1
Gol: Kezman (asist Tuncay Şanlı)


5 Haziran 2007 Süper Kupa Maçı
Fenerbahçe 2 - Beşiktaş 1
Goller: Deivid (asist Alex De Souza),Kezman (asist Colin Kazım)


3 Kasım 2007
Fenerbahçe 2 - Beşiktaş 1
Goller: Deivid (asist Mehmet Aurelio), Semih (asist Hakan Arıkan)


29 Mart 2008
Beşiktaş 1 - Fenerbahçe 2
Goller: Alex(2)(asistler Colin Kazım, Semih Şentürk)


29 Kasım 2008
Fenerbahçe 2 - Beşiktaş 1
Goller: Selçuk (asist Alex De Souza), Guiza (asist Volkan Demirel)

1 Aralık 2008 Pazartesi

Ezeli ve Edebi Rekabet( Ahu Tuğba -Harika Avcı)




Colpo Grosso ve Tutti Furutti'den önce bu ablalarımız vardı. Ergenliğimizin karışık dönemlerinde hayallerimizdeki sarışınlardan Harika Avcı'yı tek geçerim bu ezeli rekabette.

Kovalamaca.