Darağacında olsak bile son sözümüz Türkiye son sözümüz Fenerbahçe!

23 Aralık 2008 Salı

Haluk Ulusoy'da Orda mıymış?



Beşiktaş'ın eski yönetici Söz Sende'de Balçiçek Pamir'in sorularını yanıtlamış. İşte bazı sorulara verdiğ cevaplar;

Dini tercihlerin futbolun bu kadar içinde olması doğru mu?

Bir örnek vereyim. Galatasaraylı futbolcular çok kötü gittiği dönemde Fetullah Hoca ile görüşmek istediler. Ben onları Hoca/nın yanına götürdüm. Bir kahvaltıda buluştuk.

Kaç kişi?

Neredeyse bütün takım. Sonra Fetullahçı takunyalı yazdılar ama namazında niyazında futbolcular UEFA şampiyonluğunu sağladı.

Gülen’in etkisi mi oldu diyorsunuz yani?

Evet kesinlikle. İş çok kötüye gidince bir gün bunları topladık sabah kahvaltısına abilerinin yanına Hoca Efendilerinin yanına getirdik. Hocam dedik, böyle bir sıkıntı var hakikaten de başarısızlar. Ya sekizinci sırada falanlar ,ve Hoca Efendi onlara bir şey dedi, onun futbolla alakası yok bir kere maça gitmiş, o da tesadüfen ..

Galatasaraylı değil mi?

İlk maçı Galatasaray maçıymış arkadaşı götürürken kalede de Turgay varmış o zamanlar. Hatta Turgay Abiyi ben Hoca Efendiyi ziyaret ettiğimizde onu anlatmıştı. Galatasaray’a öyle bir sempatim var dedi, Türkiye’nin yarısı Galatasaraylı oldu ondan sonra.

Bırakan olmamış mıdır peki?

Hayır. Bizim çünkü futbolla hiç alakası olmayan bir kesim birdenbire bir baktık fanatik tutmaya başladı hepsi Galatasaraylı oldular.

Peki Galatasaraylı futbolcuları götürdünüz…

Hoca orada enteresan bir şey söyledi,ben bu kadar yöneticilik yaptım,motivasyon özelliğim vardır,hiç benim duyamayacağım bir şey söyledi hakikaten Galatasaraylıların içerisinde bir çekişme vardı,yabancılarla yerli bilmem ne,beş altı tane yedi tane böyle dindar bir ekip var.

Gülen mi motive etti yani?

Evet. O ara dedi ki maça giderken dedi,kendinize dua etmeyin dedi,arkadaşınıza dua edin,arkadaşlarınıza edin,o zaman onlar da size ettiği için dualar katlanır dedi,halbuki şunu söylemesinde ki gaye şuydu: Bu işlik yapmayın topu kendinize değil, topu takım için oynayın. Bir takım ruhu getirecek bir mesaj vardı orada. Ben bir futbol yöneticisi olarak o mesajdan bunu aldım. Şu kadarını söylüyorum yemin ederek söylüyorum o sıra Avrupa Şampiyonluğu da geldi ve bütün artık bütün başarıların birbirine kenetlenip o efsane kadro, taa olayları buraya ve öyle bir kökten kardeşlik havası kuruldu ki orada bunların içerisinden hiç alakası olmayan onların aralarında yani şu veya bu şekilde din ile ilgisi olmayanlarda öyle güzel kaynaştılar ki. Hala bu kaynaşma, Galatasaray en güzel bu örneği veren takım. Sonra da UEFA’da Avrupa’da bilmem nerede büyük başarılar elde ettiler bir de tabi orada o başarılar öyle devam etti gitti.

Yani GS’nin UEFA kupasını almasında Fethullah Gülen’nin etkisi var diyorsunuz?

Evet.Şimdi ben tabii o sihirli cümle gibi geldi bana ve ondan sonra maç kaybettiklerini görmedim. Çok istisna bir şekilde birlik ve beraberlikleri sağlandı. Adeta mihenk noktası ben orası gibi düşünüyorum. Zaten sadece ben değil bütün futbolcular da böyle düşünüyordu.

Diyor İhsan Efendi.


Bende diyorum ki ne Fethullah Gülen'i ulan Gs'yi şampiyon yapan tarihinin en iyi başkanı olan H.U'dur. O dönemde çekmediği kıyak kalmamıştı Gs'ye. Gs ligdeki rahatlığıyla avrupada birşeyler yapabildi o dönemde.
Neyse söz konusu Fenerbahçe olunca ne dini lider ne siyasi parti başkanı ne de başka bir kimseyi tanırım. Söz konusu sadece Fenerbahçe'dir. Dini cemaatiz ayağına kendi müridlerinin türlü pisliklerini sineye çeken ve bunu da futbola dahi sokan iki yüzlülerden tiksiniyorum birde Aziz Başkan gitti Emre'yi aldı. Hey Allah'ım yaa! Arif'lerin falan arasında yetişti bu Emre.

Hiç yorum yok: