Darağacında olsak bile son sözümüz Türkiye son sözümüz Fenerbahçe!

27 Eylül 2009 Pazar

Fenerbahçe Futbolu(Antalya Deplasmanı)




En son tercümanımızın kafasını yaran kanyak şişesinde kalmıştık şimdi bari malzemecimiz Cemil Abi'nin kafasına atılan davul tokmağı ile devam edelim. Öncelikle o tokmağa atana bir çift sözüm var; o tokmak var yaa ananın şimdi tövbe estağfurullah. İnsanı çileden çıkarıyor böyle tipler. Ulan ne istersin bir futbol emekçisinden.
Maça gelince bu kadar pozisyona giripte kaçırdığımız ilk maç oldu bu sezon. İlerde Alex-Guiza ile tempolu oynamayız. Kimse bunu beklemesin. Tempolu bir oyun için ilerde çift santrafor oynamalıyız. Semih-Guiza ya da Semih-Kazım ile ya da en uçta Alex-Semih ve yahut Alex-Kazım ile oynamalıyız.
Guiza bu sistemin tek santraoru değil bu haliyle. Sezon başında fiziken en azından güçlüydü süper kupa ve bazı lig maçlarında güzel oynadı ama şimdi oldukça güçsüz ve yine geçen seneki gibi gol kaçırmaya devam ediyor.
Maça dönecek olursak klasik futbolumuzu oynadık zaman zaman iyi pas yaptık Antalya'nın üzerimize gelmesine izin vermedik pozisyon bulduk golümüzüde attık sonrasında Gökhan'ın bir anlık konsantrasyon hatası sonucu golü yedik.
İlerleyen dakikalarda önce direkleri sonra Guiza'yı dövüp durduk. Bu kadar çok kaçırırken 2. golü yeriz diye düşünürken korner piyangosu sonucu galip geldik. Guiza o topu sürerken öldüm öldüm dirildim. İlginç oyuncu vesselam o kadar güçsüz iken o topu nasıl sürdü nasıl Semih'e bıraktı anlamış değilim. Bu maçta puan kaybetse idik belkide en fazla eleştiriyi Guiza alacaktı.Kadıköyde'ki ilk maçtada büyük ihtimal ıslık ve küfür yiyecekti maçı almamız en çokta Guiza'nın işine yaradı.

Gözüme çarpan bir kaç detayı paylaşayım oyuncularla ilgili.
Volkan; en büyük şanssızlığı az pozisyon veren bir takımda genelde maça ısınmadan net pozisyonlarla karşı karşıya kalması. Bursa maçında şut çıkarmadı belediyespor maçında şut çıkarmadı Antalya maçında Zituni'nin pozisyonuna maaruz kaldı sonrasında yine yere yatmadan onca dakikadan sonra iki net pozisyonu çıkardı. Kolay değil maça ısınmamış bir kalecinin o pozisyonları çıkarması.
Gökhan Gönül; çok yorgun. Dinlendirilmeli kesinlikle bir kaç maç. Özelliklede Sheriff maçında.
Bilica; oyunu iyi kuruyor. Top ayağındayken hem savunmayı hem takımı rahatlatıyor birde ileriye çıktığında gol atabilse mükemmel olacak.
Christian; son maçlarda biraz düşüşte olsa da bu maçta çok iyiydi keşke bir kaç yaş daha genç olsa. Daum uzun süre bizde kalırsa yeni bir Marco kazandırabilir bize.
Kazım; adamım. Bu sezon bana göre Alex'ten sonra en efektif futbolcumuz. Gol atar, bazen attırır, penaltı aldırır, adam eksiltir, şut atar, gollük ortalar keser, hava topu alır,indirir. Daha da iyi olacaktır. Şuan ki haliylede santrafor oynasa aradığımız ilaç olur. Hızlıdır. Arayada kaçar hatırlayın Chelsea maçını. Daum bir kaç kere denese santraforda fena olmaz diyorum.
Maçın hakemine gelince Yunus Yıldırım rezalet bir yönetim gösterdi. Bize gösterdiği saçma sapan sarı kartlar hele Bilica'ya gösterilen kart saçmalığın daniskası idi. Duran topları geçtim taç atışları bile saatlerce kullanılamadı yere yatanlar kalkmak bilmedi. Net bir penaltımızı es geçti Semih'in inidirlmesine sarı kart vermedi ve bir çok Antalyalı oyuncunun sarı kartını es geçti. Bu sene FB takımının rakiplerindeki oyuncular çok şanslı. Her türlü foulü ve provokasyonu rahatlıkla yapabilirler çünkü hakemler şartlanmış vaziyette kart vermemeye.
Hele tribünler sahaya istedikleri gibi yabancı madde atabilir hemde bol bol ana avrat küfür içeren tezahüratlarda bulunabilir. Nasıl olsa tek bir anons yok orta hakemin yabancı maddeleri alıp 4. hakeme vermesi falansa yok.
İyi oynamıyoruz kabulümdür ama bu şartlarda 7 de 7 mükemmel. Taraftarında biraz işin içine girmesi lazım.
Birde naçizane devre arasında R3'e yer verip bir santrafor almamız şart. Ortasahayada bir takviye fena olmaz gibi.

Hiç yorum yok: